Ahmet MEKİN
Tiyatro ve sinema oyuncusu
1932 yılında İstanbul’da doğdu.
Gerçek adı Ahmet Kurtdereli'dir.
Bir süre tiyatro oyunculuğu yaptı.
Mahşere Kadar adlı filmiyle sinemaya geçti (1957).
Türk Sineması'nın önde gelen ve oldukça sevilen başrol ve karakter oyuncularındandır.
1950'li yıllardan itibaren çok sayıda filmde sağlam, güvenilir adam rollerindeki üstün başarısı ile ön plana çıktı.
Evlatlık(1959) adlı filmin senaryosunu yazdı.
Çıngar(1976) adlı filmin yapımcılığını üstlendi.
Ahmet Mekin, sinemayla ilgilenenler tarafından;
"Her kalibrede rolün ortasına korkmadan dalmış ve alnının akıyla çıkmış bir alamet-i farikadır sinemamız için..."
"Bugünün Saraylısı adlı eserin uyarlamasında özellikle harikalar yaratan, oynadığı rolü yutan oyuncu..."
"Ömer Lütfi Akad'ın ünlü üçlemesinin ilk halkası olan Düğün'deki sade ama etkileyici bir performansı..."
"Selvi Boylum Al Yazmalım'daki Cemşit rolüyle "kanatsız meleğin" nasıl başarıyla canlandırılacağını ispatlamış aktör. Zerre zorlamasız, gözleriyle oynayabilen müthiş sanatçı."
...Ve benzeri sözlerle onurlandırılır ve 1989'dan sonra köşesine çekilmesi sorgulanır, "Biz mi kıymetini bilemedik, o mu sinemadan el etek çekti?.." (Oyuncu 2004 yılında 'Hoşgeldin Hayat'la sinemaya dönüş yaptı.)
Gerçekten Ahmet Mekin, sinema otoritelerince de hakettiği yere gelmeyen bir oyuncu olarak nitelenir.
Mustafa Kemal Atatürk'e benzerliğiyle ayrıca dikkati çeken sanatçı, Atatürk'ü neden hiç oynamadığı sorusunu şöyle yanıtlar,
"Şimdiye kadar yapılan Atatürk filmlerinin hiçbirini beğenmiyorum. Gerçek bir Atatürk filmi, yüce Ata’mızın çocukluğundan başlamalı ve her dönemi ele almalı. Bazı arkadaşlar, sözüm ona Atatürk filmleri yaparken, o günün koşullarını hiç göze almıyorlar. Üstelik bunu demokrat bir, aydın havası içinde yapıyorlar. Düşünün ki Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Atatürk döneminde halkın yüzde 90’ı okuma-yazma bilmiyor. Sanayinin ismi bile yok. Kültürden söz etmek mümkün değil. Bu koşulları göz önüne almadan, Atatürk filmi ismi altında ahkam kesercesine Atatürk ve İnönü’yü acımasızca eleştirmek, büyük haksızlıktır. Bu gerçeklerin ışığı altında şimdiye dek bana gelen Atatürk’ü oynama önerilerine sıcak bakmadım." (Önder Balıkçı / Bandırma Düşünce Üretim Platformu)
Belalılar filminde
"Seyirci gözüyle Ahmet Mekin...
Türk sinemasının en karakterli karakter oyuncusudur kanaatimce. Zira canlandırdığı karakterler de duruşunu yansıtır. Yüzünde onlarca farklı anlam bulabilirsiniz. Bir bilgenin yüzünde görebileceğiniz "nur" vardır yüzünün her kırışığında. Sanırım ki izleyen her erkeğe "askere giderken sevgili emanet edilebilek" kadar "güven" duygusu verir Ahmet Mekin. Kadınlardaki tezahürü ise bir baba "şevkat"idir. Ahmet Mekin çocuğuna ninni söyleyen baba imgesidir. Çok görmüş, çok acı çekmiş bir insandaki "keder"i de görmek mümkündür yüzündeki eskimişlikte. Buna rağmen hep bir "umut" vardır; ki güldüğünde içinizdeki sular akıp gider, akasyalar köpürür birden. Efendiliğinden taviz vermez, kalender adamdır. Ahmet Mekin her insana lazım bir abi, baba, eştir. Onda iyi olan hemen her şeyi bulabilirsiniz. Dertlendiğinizde rakı masasında iyi bir sırdaş ve dinleyicidir. Bilirsiniz ki ne zaman başınız şıkışsa koşup gelecektir. Hızır gibi yetişir. Demem o ki, Ahmet Mekin'in Amerikan Sineması'ndaki karşılığı Robin Williams'tır...Ama Ahmet Mekin ayrıdır tabi, bizdendir. Özel yaşamında da efendi ve sıcak kanlıdır. Güzel insandır kısacası Ahmet Mekin..." (simurg)
Selvi Boylum Al Yazmalım filminde
1958'de yine bir oyuncu olan Şükran Sabuncu'yla yaptığı evliliği süren ve yaşamını 1980 yılından bu yana Balıkesir’in Erdek İlçesi’ne bağlı Ocaklar Beldesi’nde sürdüren Ahmet Mekin'in yeniden sinemaya dönmesi üzerine(2004) Bülent Habora şunları yazar:
"Bir zamanlar, Ahmet Mekin
...42 yıl önce Ahmet Mekin’le bir röportaj yapmıştım. İlerde evleneceği kızla ilk tanışmasını anlatmıştı. Dalgalı saçlı, yakışıklı jön Ahmet Mekin’le, dönemin ünlü oyuncusu esmer güzeli Şükran Sabuncu, bir dansla, onyıllarca sürecek olan ve hâlâ süren birlikteliğin adımını atmışlardı. Anladığım kadarıyla, ikisi de birbirlerinin ilk filmlerini beğenmemişlerdi. Şükran Sabuncu, Ahmet Mekin’in ilk filmi olan “Mahşere Kadar”ı hiç beğenmediğini söylerken, karşısındaki de onun ilk filminin adını bile anımsamadığını belirtmişti. Ama dans ilerledikçe, ikisinin de ortak birtakım yönleri çıkmıştı. Sanattan yazarlara, hayvanlardan renklere dek zevkleri uyuşuyordu. Bu ortak zevkleri kısa bir süre sonra ortak bir yaşama dönüşmüştü.
Ahmet Mekin de “tipik” bir Bakırköy’lüydü. Nasıl birçok yazar, ozan Adana’lı olmakla övünürse, sinema ve tiyatro oyuncuları da Bakırköy’lü olmakla övünürler. Adana’lı yazarlar, ozanlar, göbekten bağlıdır Adana’ya; Bakırköy’lü sinemacılar, tiyatrocular da Bakırköy’e. Kopamazlar kentlerinden, mahallelerinden.
Ahmet Mekin, evlenecekleri gün Şükran Sabuncu’ya bir koşulunu söylemişti: Her cumartesi Bakırköy’e gidecek, arkadaşlarıyla bir hafta sonu geçirecekti. Bu koşul, bildiğim kadarıyla yıllarca uygulandı. Soyadı Kurteli’ ydi Ahmet’in. Ama sinemada “Mekin” olmuştu. Arkadaşları uzun boyundan dolayı “Filiz Ahmet” derlermiş. Manifaturacılıkla başlamıştı iş hayatına. Bir ara spora da bulaşmıştı. Güreşte tam usta olduğu sırada kaburga kemiklerini kırıp, bırakmıştı. Sonra kayağa el attı, beli incinince, onu da bıraktı. Bakırköyspor’da oynarken büyük bir futbol takımına transfer olacaktı. Deneneceği gün ayağından sakatlandı. Ve böylece spor yaşantısı bitti.
Sportoto’da bile şanssızdı. Geciktiği için oynamadığı kolon 13 tutturuyordu.
Sonunda, yine başka bir Bakırköylü olan Kenan Pars’ın aracılığıyla sinemaya girdi, “Mahşere Kadar”la... “Kavanozdaki Adam” filmiyle ya da “Bugünün Saraylısı” ve “Selvi Boylum, Al Yazmalım”la unutulmazlar arasına geçen Ahmet Mekin’in yeniden sinemaya başlaması beni sevindirdi. Ama içimde bir korku var. Çünkü yeniden sinemaya dönenler, günümüz sinemasının içinde bulunduğu “ticaret” çarkı içinde eriyorlar. Ama benim eski Ahmet Mekin’e güvenim sonsuz. Eminim, o denli ara verse de yine “Ahmet Mekin” olarak perdeye ve ekranlara çıkacak..." (evrensel.net)
Filmografisi
Kağıt 2008
Aşkın Dansı 2006
Hoş Geldin Hayat 2004
Mektup 1997
Ceylan 1989
Öksüzler 1986
Kurşun Ata Ata Biter 1985
Bugünün Saraylısı (Tv Dizisi) 1985
Kader Çıkmazı 1984
Gecenin Sonu 1983
Çiçek Abbas 1982
Yılanı Öldürseler 1981
Kul Sevdası 1980
Fırat 1979
Denizin Kanı 1978
Selvi Boylum, Al Yazmalım 1977
Defineci 1976
A'dan Z'ye Kadar 1975
Belalılar 1974
Düğün 1973
Yaralı Kurt 1972
Çark 1971
Her Günaha Bir Kurşun 1970
Bataklı Damın Kızı Aysel 1969
Urfa İstanbul 1968
Nefesini Keseceğim 1966
Büyük Şehrin Kanunu 1965
Vurun Kahpeye 1964
Acı Aşk 1963
Aramıza Kan Girdi 1962
Sokaktan Gelen Kadın 1961
Aşktan da Üstün 1960
İzmir Ateşler İçinde 1959
Funda 1958
Mahşere Kadar 1957
(sinematurk.com, sinematik, bandirmadup.org, sozluk.sourtimes.org)
Yorumlar