Natalie WOOD
(1938 - 1981)
Gerçek adı Natalia Nikolaevna Zakharenko 'dur.
San Francisco'da doğdu.
Ailesi Rus göçmeniydi.
Wood önce çocuk yıldız olarak ünlendi; henüz dört yaşındayken, annesinin yönlendirmesiyle kamera karşısına geçti; altı yaşındayken bilinen sahne adını aldı.
1955 yılında Asi Gençlik 'te oynadığında ise artık tüm dünya onu tanıyordu.
Değişik güzelliği ve güçlü oyunculuğuyla giderek Hollywood içinde zirveye yükseldi.
John Ford'un yönetmenliğindeki western türü filmlerden, Batı Yakasının Hikayesi gibi dünya klasikleri arasına giren filmlere kadar birçok filmde kendisinden söz ettirdi.
3 kez Oscar adayı olduysa da kazanamadı.
Oscar dışında 19 adaylığı daha bulunan ve 14 ödül sahibi olan Natali Wood, seçkin ve önemli yönetmen ve oyuncularla çalıştı.
Kız kardeşi Lana Wood ile kızı Natasha Gregson Wagner da kendisi gibi oyunculuk mesleğini seçtiler.
Asi Gençlik filminde başrolü paylaştığı James Dean'le yaşadığı aşk, Wood'u derinden etkiledi. Ancak, annesi Maria Gurdin, sürekli yönlendirmeye çalıştığı kızını şöhrete ulaştırmak için evlenmesine engel oldu.
Daha önce evlenip boşandığı aktör Robert Wagner'la ikinci evliliği sırasında genç denebilecek bir yaşta ölümle karşılaştı; 29 Kasım 1981 günü eşinin yatından denize düşerek boğuldu.
Wood'un sır dolu ölümü aydınlatılamadı, şüpheli olan kocası delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.
Aşk Bahçesi filminde
"Natasha'nın Trajik Öyküsü
Güzelliği dillere destan olan, nicelerini kendine hayran bırakan ünlü oyuncu Natalie Wood...
Yaşamı hakkında kimse pek bir şey bilmiyor. Sadece trajik ölümü belleklerde yer etti. 1981 yılında henüz 43 yaşındayken boğuldu; ölesiye korktuğu dalgalar onu yuttu.
Olay gecesi gerçekten ne olduğunu kimse bilmiyor; onunla birlikte olan üç kişi dışında: Eşi Robert Wagner, Christopher Walken ve Dennis Daven. Trajedilerle dolu bir yaşamın trajik sonu...
Suzanne Finstad 1996 yılında Natalie Wood hakkında bir belgesel izledikten sonra, iri gözlü bu kadını bir türlü unutamadı. Öylesine etkilendi ki Natalie Wood'un hayatından onun hikâyesini yazmaya karar verdi. Tam dört sene sürdü kitabı bitirmesi. Yıllar boyunca o kütüphane senin bu kütüphane benim dolaştı; film arşivlerini araştırdı, mahkeme kayıtlarını ve polis tutanaklarını inceleyerek Natalie Wood hakkında bilgi ve belge topladı.
Bununla da yetinmedi; Natalie'yi bir şekilde tanımış, lisedeki sınıf arkadaşlarından, üç kez birlikte çalıştığı meslektaşı Tony Curtis'e kadar 400 kişiyle röportaj yaptı. Hatta Natalie'nin cesedini soğuk sulardan çıkartan cankurtaranla bile görüştü.
Sonunda ortaya 464 sayfalık bir kitap çıktı. Natalie Wood'u anlatan, onun karmakarışık ve çelişkilerle dolu yaşamına bakan bir kitap: 'Nathasha: The Biography of Natalie Wood / Nataşa: Natalie Wood'un Biyografisi'.
Annesinin eseri
Natalie Wood, 1938 yılında San Francisco'da Rus göçmeni bir ailenin ortanca kızı (Natalie'nin bir ablası bir de kız kardeşi vardı) olarak dünyaya geldi.
Babası Nick yakışıklı bir adamdı; tek kusuru, içkiye biraz fazlaca düşkün oluşuydu. Annesi Maria ise "sahnelerin kadınıydı". Hayata biraz küskündü. Bir türlü istediği gibi bir yaşamı olmamıştı. Kendi başaramamıştı ama kızı Natalie başaracaktı. Aynen böyle düşünüyordu ve kızını da bu hedefi doğrultusunda büyütüyordu. Maria Wood, kızının ölümünden sonra ise sık sık "Tanrı ona hayat verdi. Ama ben onu baştan yarattım" diyecekti.
Yazar Suzanne Finstad'e göre Natalie Wood'un hayatını yönlendiren kişi annesiydi. Mistik, kendi kendini aristokrat ilan etmiş olan bu kadın Natalie'nin bir türlü gölgesinden, üstündeki ağırlığından sıyrılamadığı kişiydi. Annenin hayattaki tek amacı kızını bir yıldız yapmaktı. Bunun için her türlü fedakârlığa hazırdı; kızı da hazır olmalıydı.
Natalie henüz altı yaşında küçük bir çocukken annesi onu bir sinema filminin deneme çekimlerinin yapıldığı stüdyoya sürükledi. Natalie'nin yönetmenin komutu üzerine ağlaması gerekiyordu. Ama Natalie bunu yapamayacağını düşünüyordu. Yıllar sonra Natalie oyuncu Robert Redford'a o gün yaşadıklarını şöyle anlatacaktı: 'Yönetmen ağlamam gerektiğini söyleyince, anneme dönüp bunu asla başaramayacağımı söyledim. Annem beni kenara çekti. Yanında getirdiği bir kavanozdan bir kelebek çıkardı ve gözlerimin önünde kelebeğin kanatlarını kopardı. Ağlamaya başladım. Annem yönetmene 'tamam şimdi hazır işte' diye seslendi. Ben de rolü aldım.'
Wood önce çocuk yıldız olarak ünlendi (Miracle On 34th Street / 34. Cadde'de Mucize). Rebel Without A Cause / Asi Gençlik'te James Dean'le birlikte oynadığında ise artık tüm düyanın tanıdığı genç bir kızdı.
Batı Yakasının Hikâyesi filminde.
'Natalie'nin bütün hayatı, Natasha olarak kendisinden esirgenenleri geri almak üzere giriştiği bir savaştı. Kimliği altı yaşındayken, kendisine sahne ismi verildiğinde elinden alındı. Natasha bu kimlik içinde kayboldu' diyor yazar Finstad. Natalie Wood'un eski bir arkadaşı olan Robert Blake de Finstad'i destekliyor: 'Şov dünyasının bir parçası olmak Natalie için sorun değildi. Bu onun kaçışıydı. Asıl sorunu ailesiydi, sevgisizlikti. Kameralar anne babasının yerini aldı. Kendini güvende hissettiği tek yer kameraların önüydü.'
Natalie Wood genç kızlığında bir kere annesi Maria'ya artık oyunculuğu bırakmak istediğini, herkes gibi normal bir yaşam sürdürmek istediğini söyledi. Ama annesi diretti. Anne-kız kıran kırana bir kavgaya tutuştu. Sonunda anlaşmaya vardılar: Natalie oyunculuğu sürdürecek, karşılığında da annesi onun işlerine karışmayacaktı. (Hatta Natalie'nin hamile kalmasından korkan anne Maria kızına gerekirse kürtaj bile yaptırabileceğini söyledi.)
Hayaller peşinde
Sonuç tam bir felaket oldu.
Henüz 15 yaşındaki Natalie, 38 yaşındaki Frank Sinatra ile ilişkiye girdi. Aynı yıl içerisinde Natalie, adını sır olarak sakladığı bir Hollywood yıldızı tarafından tecavüze uğradı. 16 yaşına geldiğinde, Asi Gençlik'in 43 yaşındaki yönetmeni Nicholas Ray ile ilişkisi oldu; bir yıl bile geçemeden yine Asi Gençlik filminin oyuncularından (sonradan eşcinsel olduğu anlaşılacaktı) Raymond Burr ile bir birliktelik yaşadı.
Sonra Robert Wagner'e âşık oldu (veya olduğunu sandı). Wood-Wagner çifti hiç vakit kaybetmeden evlendi. Böylece Natalie 19 yaşında annesinin mutlak hakimiyetindeki evden çıktı. Robert Wagner'i başka bir adamla uygunsuz bir şekilde yakalaması (Natalie arkadaşlarına böyle anlatmıştı, ancak Robert Wagner bu hikâyeyi asla kabul etmedi), ilk evliliğinin noktalanmasına neden oldu.
Wood daha sonra Richard Gregson ile dünya evine girdi. Ancak bu evlilikte de aradığı mutluluğu bulamadı; ikinci eşinden de boşandı. Büyük aşkı Robert Wagner'e geri döndü. Onunla yeniden evlendi ve ölüm onu Robert'ten ayırana kadar onunla birlikte yaşadı. Finstad'e göre 'Robert Wagner, Natalie'nin masal kahramanıydı.' Ve Hollywood'da, setlerde büyümüş bir çoçuk için bazen imgeler gerçeklerden daha önemli olabiliyor." (radikal.com.tr, 2001)
Filmografisi
Tomorrow Is Forever (1946)
The Ghost And Mrs. Muir (1947)
Miracle On 34th Street (1947)
Scudda Hoo! Scudda Hay! (1948)
The Jackpot (1950)
The Blue Vell(1951)
Asi Gençlik / Rebel Without A Cause (1955)
Çöl Aslanı(1956)
Krallar Önde Gider (1958)
Batı Yakasının Hikayesi (1961)
Aşk Bahçesi (1961)
Gypsy (1962)
Love With The Proper Strange (1963)
Seks Ve Genç Kız (1964)
The Great Race (1965)
This Property ıs Condemned (1966)
Bob & Carol & Ted & Alice (1969)
The Affair(1973)
Meteor (1979)
(imdb.com, cinefan.net, fuat.beskardes.com, movies.yahoo.com, tr.wikipedia.org)
Yorumlar