Yılmaz Güney
Yılmaz Güney, Kısa Biyografi
Türk sinemasının '' Çirkin Kral''ı Yılmaz Güney, yaşasaydı bugün tam 73 yaşına olacktı.47 gibi genç bir yaşta hayatını kaybetmesıne rağmen, filmleri,asi kişiliği ve siyasi görüşüyle, ardında dopdolu ve unutulmaz bir yaşam öyküsü bıraktı.Kısacası bu dev sinema adamının kendi hayatı da bir sinema filmi gibi geçti.
Yılmaz Güney'i kısaca tanımlamak gerekırse onun yönetmen, sinema oyuncusu, senarist ve öykü yazarı kimliklerini bir arada sayabiliriz.Özellikle ''Çirkin Kral'' dönemi sonrasında çektiği, yurt içi ve yurt dışında tanınmasını sağlayan Cannes ödüllü ''Yol'' , ''Sürü'', '' Umut'' gibi filmleriyle zirveye çıkmıştır.
Sinema ve yazın hayatının en verimli yıllarını cezaevlerinde geçiren Güney'in sanat yaşamını sayılarla ifade edecek olursak ortaya şöyle bir tablo çıkıyor; 104 filmde başrol oynadı. 24 filmi kendi yönetti.
50 filmin senaryosunu yazdı.6 filmin senaryosuna yardım etti.Tüm bunları topladığımız zaman Yılmaz Güney'in emeği geçtiği 111 film var.Güney, Tüek sinemasına 1958-1983 yılları arasında, yani çeyrek yüzyıl boyunca, katkıda bulundu.
1 Nisan 1937 doğumlu Yılmaz Güney'in asıl adı Yılmaz Pütün.Kendi ifadesine göre ''Pütün'' kırılması zor, sert bir meyve çekirdeği demek.Güney topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak Adana'nın Yenice köyünde dünya ya geldi.Babası Siverekli Zaza, annesi vartolu bir kürttü.Dindar bir kadın olan annesi okuma yazma bilmiyordu.Babası ise okuma yazmayı askerde öğrenmişti.Yılmaz Güney 1976 da , kendısı kayseri Cezaevi'ndeyken ölen babasının mezarını hiç görmedi.
1957 senesinde İktisat Fakültesi'nde okuma hayaliyle İstanbul'a geldi.Fakat Üniversiteye devam edemedi.Atıf Yılmaz'la tanışması hayatının dönüm noktası oldu.Onun desteğiyle sinema çalışmalarına başladı.
1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı ''Bu Vatan Çocukları'' ve ''Alageyik'' isimli filmlerin hem senaryosunu yazdı, hemde bu filmlerde rol aldı.Bunun dışında ''Karacaoğlan'ın sevdası'' nda da yönetmen yardımcılığı görevini üstlendi.
Tüm bunlar olurken 1961 yılında, 1955 ten beri süren takibat ve mahkeme sonuçlandı ve başlangıçta 7.5 yıl ağır hapis ve 2.5 yıl sürgün cezasına çarptırıldı. Temyiz mahkemsinin kararı bozmasıyla yeniden görünen mahkeme sonucu cezası 1.5 yıl ağır hapis ve 6 ay sürgün cezasına çevrildi.Üniversite eğitimi de işte bu yüzden yarım kaldı.
Bundan sonra hayatının nasıl bir yön aldığını Yılmaz Güney şöyle ifade ediyor; '' Önümdeki tek yol, kendimi hayatın okulunda, hayatın kabul ettiği ve dayattığı öğretmenler aracılığı ile eğitmekti.Öyle yaptım...Kitaplar, sinema,iş, cezaevi, acımasızlık, hayatın katı kuralları,toplumsal baskılar, kahpelikler,yiğitler...
Karşılaştığım zorlukları yenmek için direnmek ve kararlılık..Öğretmenlerimden biri zor'dur''
Yorumlar